Ama nasıl?
Alg Perdeleri sayesinde olabilir mi mesela 🙂
Peki nedir bu alg perdeleri?
Biyoteknoloji konusunda uzmanlaşmış mimari-tasarım ve inovasyon firması olan Ecologicstudio 2005 yılında Londra’da Marco Poletto ve Claudia Pasquero tarafından kurulmuş. Portföyünde benzersiz biyofilik heykeller, yaşayan mimariler ve mavi-yeşil master planlar bulunan firmanın ilginç projelerinden biri olan PhotoSynthetica Curtains ile iklim değişikliğinin yakın etkisine ve çağdaş karbon nötrlüğü arayışına ölçeklenebilir, doğaya dayalı tasarım çözümleri geliştiriyorlar. Kısacası doğanın üstünlüğünden faydalanarak şehrin havasını temizlemeyi amaçlıyorlar. 💚

Bina dış cephe kaplaması olarak kullanılabilecek, hava temizleme özelliği olan bu yenilikçi proje mimari alanda olduğu kadar sürdürülebilirlik hedefleri olan kuruluşlar için de oldukça ilgi çekici. Projenin ana fikri microalglerin fotosentez yaparken karbondioksiti kullanıp oksijen vermesi üzerine kurulurken bu kadar basit girdiyle bir çok değerli çıktı elde etmek üzerine.

Binaları biyoenerji santrallerine ve hava kirliliği filtresine dönüştüren PhotoSynthetica Curtains, alg biyokütleleri kolaylıkla hasat edilerek gıda, biyoplastik, kozmetik, farmasötik ve kentsel bahçecilik faaliyetleri gibi bir çok alanda kullanılabilecek ham maddeler olarak sisteme geri dönüyor.
Filtrelenmemiş kentsel hava cephenin alt kısmından girip, hava kabarcıklarının biyoplastik fotobiyoreaktörler içindeki sulu ortamda doğal olarak yükselmesi ile alglerle temas eder. Karbondioksit molekülleri ve hava kirleticileri algler tarafından yakalanır ve depolanır ardından da biyokütleye dönüşür. Sürecin sonlandırılmasının ardından her cephe ünitesinin tepesinden kentsel mikro iklime temiz hava yani oksijen salınır.


Tasarımcıların tabi ki bilimsel ortakları var. Innsbruck Üniversitesi Microbiyoloji ve Biyoteknoloji bölümü iş birliğinde yaptıkları testler ile 2 metrekarelik bir alanın 1 yetişkin ağaca bedel karbondioksiti emdiği gözleniyor yani yüzey alanı hesabı da yapıldığında 10 ağaca denk gelecek şekilde etkili olduğu bulunuyor.
Benim kişisel eleştirim ise projenin mantık ve amaç olarak harika olmasının dışında microalglerin ETFE(Ethylen Tetrafluoroethylen) materyal içinde hapsedilmesinin ne kadar çevreci olduğu yönünde…
Bu materyaller çok savunuluyor, kimyasal ve fiziksel açıdan inert ( inert=reaksiyona girmeyen, diyebiliriz ) bulunuyor ancak bu materyalin üretim aşaması da sorgulanması gereken ayrı bir basamak. Mutlaka ilerde bunu da geliştirip başka bir alternatif bulabilirler diye düşünüyorum.
KAYNAKÇA
[1] PhotoSynthetica Curtain (2022, Aug. 6) https://www.photosynthetica.co.uk/