ALMA DÜRTÜSÜ

Dikkat dikkat, bu bir öz eleştiri yazısıdır!!!

2021 başında kendimin daha iyi versiyonuna ulaşmak için ilk aldığım karar ALMAMAK oldu.

Bu kararın beni ne kadar zorlayacağını bildiğim için sevdiklerimi de bu durumdan haberdar edip gerekirse beni uyarmalarını rica ettim tabii ki. Bu ricamın ana sebebi ise ufak bir alış-veriş bağımlısı olmam (öz eleştiri 1: en kötü alışkanlığım alış-veriş bağımlısı olmam olabilir). Şimdiye kadar aldıklarımla ömrümün sonuna kadar geçinebilirim herhalde (özellikle kıyafet açısından).

Sürekli bir değişim içerisinde olan moda, güzel olan her şeye ulaşma arzusu ve maddiyat ile orantılı olarak bu ulaşımın kolaylığı, reklamlar aracılığıyla tetiklenen alma dürtümüz ile tüketim çağının çılgınlığına karşı koymak ciddi bir irade gerektiriyor. Resmen farklı sektörler tarafından bombardıman altındayız. Bunu giy tarz ol, bunu sür güzel ol, bunu al çünkü buna ihtiyacın var… Duygusal olarak belirli bir doyuma ulaşmadığımız ve bu tutumun sağlıksız olduğunu kabullenmediğimiz sürece gerçeği görmemiz de zor tabii ki. Olay maalesef bu kadar basitte değil yanlış anlaşılmak istemem ama alışverişin insana kendini iyi hissettirmesi bence tatmin olma duygumuzun tamamen yanlış bir yola kanalize edilmiş olmasından geliyor. Odağımızı değiştirmek ise öyle kolay olmuyor (şu an bizzat deneyimleyerek görüyorum bunu). İşin psikolojik boyutu benim burada ahkam kesemeyeceğim kadar derin ve sonuç itibariyle ben bu alanda uzman olmadığım için affınıza sığınarak sadece görüş paylaşıyorum. Ancak hiç birimiz bunun uzmanlardan da destek alınarak ilerlenebilecek ciddi bir bağımlılık olduğunu inkar edemeyiz herhalde değil mi?

Ben bu bağlamda kendime ilk hedef olarak kozmetik ürünleri almamayı seçtim (herkesin minimalizme geçiş önerisi olarak önerdiği uygulanabilecek en küçük adımla başlamaktı çünkü). Hem su hem karbon ayak izi bu kadar yüksek olan bir sektörü beslenmeden de bakımlı olmak aslında oldukça kolaymış. Özellikle de kendinizle barışıksanız (çünkü canımız kendimiz ❤ ).

Pandemi sayesinde yapmayı kestiğim günlük makyaj bu duruma beni iyice hazırlamışken biraz daha zorlayıp alma aşamasını sıfıra çekip mümkünse bakım ürünlerime kadar her şeyi kendim yapmaya karar verdim (krem deodorantımı, katı parfümümü, saç bakım tentürü, el kremi gibi basit şeyleri yaparak işe başlamıştım). Çoğu şeyi su-sabun-sirke üçlüsü, aloa vera, shea butter, kakao yağı, hindistancevizi yağı gibi yağlar ve daha hoş kokulu şeyler için aromaterapi yağları ile halledebiliyorum. Yapamadığım yerde ise (katı şampuan gibi) yerel üreticileri destekleyerek ve tabii ki bana en yakın yerden olacak şekilde (karbon ayak izimi minimumda tutmak için) doğal ve vegan ürünleri tercih ederek ihtiyaçlarımı karşılamaya çalışıyorum.

Almayı bıraktığım bir diğer şey ise kitaplar. Diğerlerine göre daha masum bir seçenek ama daha okumadığım bir sürü kitabım olduğunu (öz eleştiri 2: kitap doyumsuzluğu) düşündükçe biraz da utanıyorum açıkçası…Gerçekten çok merak ettiğim, araştırmak istediğim bir konu hakkında kitap almak isteyebilirim diye düşünerek minik bir esneklik payı bırakmıştım kendime. İçim gidiyor yeni, güzel, ilgimi çeken bir kitap görünce. En zor kısmı da kitap okumanın güzel bir alışkanlık olduğu gerçeği (nolcak sanki zehir mi alıyorum diye huysuzlanan iç sesim). Bu sayede kitaplığımdaki okunmamış kitaplar erimeye başladı. İlla aradığım bir şey olursa arkadaşlarımdan temin etmeye çalışarak bu konudaki kararlılığımı hala koruyorum 🙂

Kıyafet almama kararıma gelirsek, yeni evlendiğim için bir miktar harcama yaptım mecburen (nişanlık, gelinlik vb şeyleri kastediyorum). Taşınma sırasında kaybolan ya da zamanla yıpranan eşyalarımı da yerine koydum. Az biraz da kilo aldığım için üzerime olmayan pantolonlarım yerine bir kaç parça aldım. En sınırlı şekilde ve en uygun alternatiflerle yaptım bunları. Vicdanımı rahatlatmak adına kendimi savunmam gerekirse en azından sırf moda diye hiç bir şey almadım (öz eleştiri 3: durdurulamayan modayı takip etme dürtüsü). Bu kısımda ise yapmam gereken şey sadeleşmeye gidip elimde olanları eleyerek bir kapsül dolap hazırlamak. Çünkü yıkanması, ütülenmesi, seçilip hazırlanması derken ciddi vakit alan bir şeyi kapsül dolap ile önleyebileceğimi düşünüyorum. Uygulamaya geçmekte biraz zorlansam da şimdiden elediğim bir hurç dolusu eşyam var (insanlık için küçük benim için büyük bir adım 🙂 )

Ev için alınan şeyler ise tam bir tasarruf örneğiydi benim için, ihtiyacım olmayan tek bir şey bile almamışımdır. Her şeyim tam kararında ve yeterli. Zaten mobilya ve beyaz eşyalar vardı (sağ olsunlar bu yeni ev düzme derdini hiç yaşatmadılar bana 🙂 ). Ben de bunları neden yenileyim ki diye düşündüm. Eksik 3-5 parça bir şey aldık o kadar. Yerimde olsa o bütün evi baştan aşağıya düzenleyecek insanlar var çok iyi biliyorum ama işte mesele de tam burada başlamıyor mu zaten? Önceliklerini belirlemek!!! Ben artık bu israf düzeninin, çılgın tüketim alışkanlıkları ile yönetilen sistemin bir parçası olmak istemiyordum ve buna göre davranmalıydım. Şimdi içinde yaşamaktan inanılmaz zevk aldığım bir evim var 🙂 . Çünkü evi sıcacık bir yuva yapan bu eşyalar değil biziz, bilincimiz ve inancımız bu yönde ilerliyoruz umarım hep böyle devam ederiz ❤ .

Toparlamam gerekirse tüm bu seçeneklerin ötesinde; alınıp alınabilecek her şeye BU ÜRÜNE GERÇEKTEN İHTİYACIM VAR MI sorusunu yönelterek almadığım veya alımını azalttığım bir çok şey var ve günün sonunda bunun için kendimi tebrik etmem gerektiğini düşünüyorum.

“Almak ya da almamak işte bütün mesele bu”

Bir dost 🙂

Sizler de umarım bu soruyu kendinize sorarken dürüst bir şekilde cevap verebiliyorsunuzdur. Hatta benimkinden daha iyi bir seviyede alma dürtünüze karşı koyabiliyorsunuzdur. Yok ben asla yapamıyorum diyorsanız bile en azından şunu unutmadan ilerleyin “Hayattaki yerimizi sahip olduklarımızla kazanmıyoruz ve kanıtlamıyoruz“.

Sevgiyle ve sağlıkla kalın,

  • İnstagram da bulunan almama meydan okumalarım;
  • Almama konusunda beni düşündüren ve gaza getiren videolar 🙂

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s