-Peki Şimdi Ne Yapacağız?
Büyük yenilgileri kabullenemeyişlerimizin, devamın, içten içe umudun ve biraz da insanın bencilliğinin sorusu…
Biz bunların içinden neye odaklanmak istiyoruz?
Asıl soru bu işte!!!
Umut ise bizim tutunduğumuz en güçlü dal bu hikayede.
Peki biz kim miyiz?
Biz bundan sonra Barış’ın bizlere bıraktığı kanatlarla yol alacak, elimizden gelenin en iyisini yapacak, bunu yaparken belki diğer insanları da aramıza katarak çığ gibi büyüyecek, dağ gibi güçlenecek, şimdilik bir avuç insanız. Biz onun güzel ve ölümsüz kalbini SEVENLERİZ…
İlk olarak neler oluyor sizlere biraz anlatmak isterim. Bunu da hayatınızda ne yaşanırsa yaşansın tutumunuzun istediğiniz yönde evirilebileceği ve her kötüden bir iyilik yaratılabileceğine olan (yinyang gibi) inancınızı arttırmak için, belki de örnek veya biraz ilham olabilmek için yapacağım.
Benim iki ailem var. İkisi de birbirinden değerli.
Fakat biri var ki Hayatımda gördüğüm en güçlü insan diyorum ben ona.
O ki şu ana kadar;
- Bornova Anadolu Lisesi Eğitim Vakfı (BALEV) çatısı altında Barış adına açılan fonda “Eğitimde sosyal adalet ve fırsat eşitliğinin sağlanması için, eğitim imkânlarının her gence olabildiğince eşit paylaştırılabilmesi için” topladığı burslarla geleceğin çağdaş ve aydınlık bireyleri olmaya aday çocukları okutuyor…
- Adım Adım’ın desteklediği yardım koşusu platformu olan İyilik Peşinde Koş’ta bknz. Barış adına yine BALEV ile koşuyor ve bunun gelirini de okuttuğu çocuklara bağışlıyor…
- Bornova Anadolu Lisesi içinde bulunan, gördüğüm en anlamlı ve en güzel kütüphanelerden biri olan okul kütüphanesinde artık Barış’ın bir köşesi var tıpkı orada adı yaşayan diğer bağışçılar gibi…
bunların hepsini büyük bir özveri ve dirayetle gerçekleştirdi…
Yürekten inanıyorum ki daha çook çoook çooooook güzel işler yapılacak. Biz istedikten sonra tüm dileklerimiz gerçek olacak. Yolun daha o kadar başındayız ama o kadar çok hayalimiz var ki…
Benim ise şu ana kadar yaptığım en güzel şeylerden biri;
Barış sayesinde üyesi olduğum Alsancak Leo’nun da içinde bulunduğu Türk Leo’larının Kızılay iş birliği ile gerçekleştirdiği 2018-2019 Barış Adalı Çalışma Dönemi Ulusal Aktivitesi İyiliğe Kanat Açıyoruz’un 1. adımında yer almak oldu.
Dört gün boyunca tüm ülkede dağılan topluluğumuzla kan bağışçıları, ilik donörleri yani bizim deyimimizle KAHRAMANLAR bulduk. Bulamadığımız noktalarda insanları en azından bilgilendirdik.
Kan vermenin önemi, donör olmanın ise korkulacak kadar zor olmadığını anlattık sabırla, ısrarla, empati kurarak ya da kurmalarına yardımcı olarak (daha sonra bu konuda bildiklerimi de en doğru şekilde anlatmaya çalışacağım elim vardıkça, dilim döndükçe). Sayılarla anlatacak olursam;
Türkiye çapında
2209 KAN BAĞIŞI
1225 KÖK HÜCRE BAĞIŞI
İle İYİLİĞE KOCAMAN BİR KANAT AÇTIK…
Emeği geçen herkese ayrı ayrı teşekkür eder ve bunu kendime bir borç bilirim ancak orada da öyle biri vardı ki, kimse onun kadar övgüyü hak etmiyor!
O öyle güzel bir anne ki, cenneti görüyor insan her adımında…
Hiç kolay değil, hiç olmayacak ama sen herkesten daha güzel işler başaracaksın, ben sana İNANIYORUM.
Sen ki o gün kaç kişiye umut oldun belki, ne güzel anlattın, ne güzel ellerinden tuttun insanların…
Ben daha ağzımı açamaz, ne diyeceğimi bilemezken ortaya atılışının beni nasıl cesaretlendirdiğini bir bilsen (ki bu satırdan sonra bileceksin)…
Hiçbir şey bir çocuktan daha fazla bağlayamaz insanı dünyaya diye duymuştum… Bilemem…
Ama bir çocuğun sevgisi nasıl herkesi birbirine bağlar gördüm.
Bağlarımızın sonsuza kadar dallanıp budaklanarak büyümesi dileğiyle…